Eightfold AI Nedir?
Eightfold AI, 2016 yılında kurulmuş, yapay zeka destekli bir yetenek zekası platformudur. Temel amacı, şirketlerin yetenek yönetimi süreçlerini (işe alım, yetenek geliştirme, çalışan bağlılığı ve elde tutma) optimize etmektir. Şirketlerin insan potansiyelini ortaya çıkarmasına ve herkesin kendisi için en uygun işi bulmasına yardımcı olmayı hedeflerken, şirketlerin de en iyi ekipleri oluşturmasına olanak tanır.
Eightfold Ai ‘nin İnsan Kaynakları Alanında Kullanılmasının Avantajları
Eightfold AI’ın İK alanında kullanılmasının birçok önemli avantajı bulunmaktadır:
- Verimlilik Artışı: Manuel işe alım ve yetenek yönetimi süreçlerinde harcanan zamanı ve çabayı önemli ölçüde azaltır. Özgeçmiş tarama, aday eşleştirme ve ön eleme gibi zaman alıcı görevleri otomatikleştirir.
- Daha Kaliteli İşe Alımlar: YZ’nin geniş veri analizi yeteneği sayesinde, pozisyona en uygun beceri ve deneyimlere sahip adayların belirlenme olasılığı artar. Bu, daha yüksek performanslı ve şirkete daha uzun süre bağlı kalacak çalışanların işe alınmasına yol açar.
- Önyargı Azaltma: Algoritmik yaklaşım, insan kaynakları profesyonellerinin bilinçli veya bilinçsiz önyargılarının işe alım kararlarına yansımasını minimize etmeye yardımcı olur. Bu da daha adil ve liyakate dayalı bir işe alım süreci sağlar.
- Proaktif Yetenek Yönetimi: Şirketlerin gelecekteki yetenek ihtiyaçlarını öngörmesine ve mevcut çalışanların kariyer gelişimlerini daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanır.
- Geliştirilmiş Aday ve Çalışan Deneyimi: Adaylara kişiselleştirilmiş pozisyon önerileri ve daha hızlı geri bildirimler sunarak aday deneyimini iyileştirir. Çalışanlara ise daha net kariyer yolları ve gelişim fırsatları sunarak bağlılığı artırır.
- Veriye Dayalı Kararlar: İK profesyonellerine, işe alım stratejilerini, yetenek geliştirme programlarını ve elde tutma çabalarını yönlendirecek değerli veriler ve içgörüler sunar.
- Ölçeklenebilirlik: Büyük hacimli başvuru ve çalışan verilerini kolayca yönetebilir, bu da büyüyen veya küresel ölçekte faaliyet gösteren şirketler için kritik bir avantajdır.
Eightfold AI Kullanımının Potansiyel Zorlukları ve Dezavantajları
Eightfold AI yapay zeka platformunun kullanımında yaşanabilecek bazı zorlukları ve dikkate alınması gereken bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu zorlukların ve dezavantajların bazıları ise şunlardır:
- Veri Kalitesi ve Güvenliği: Eightfold AI’ın etkinliği, beslendiği verinin kalitesine doğrudan bağlıdır. Yanlış, eksik veya güncel olmayan veriler, yanlış eşleşmelere veya hatalı öngörülere yol açabilir. Ayrıca, kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi, gizlilik ve güvenlik endişelerini beraberinde getirir. GDPR gibi veri koruma mevzuatlarına uyum kritik öneme sahiptir.
- Maliyet: Eightfold AI gibi kapsamlı yapay zeka platformları genellikle yüksek yatırım maliyetleri gerektirmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için erişilemez olabilirler. Lisans ücretleri, entegrasyon maliyetleri ve operasyonel giderler toplam sahip olma maliyetini artırabilmektedir.
- Entegrasyon Zorlukları: Mevcut İK sistemleri (İKIS, İKMS, ATS vb.) ile sorunsuz entegrasyon, karmaşık bir süreç olabilir ve ek teknik kaynaklar gerektirebilir.
- Algoritmik Önyargı Riski: Yapay zeka, eğitildiği verideki insan önyargılarını öğrenebilmekte ve çoğaltabilmektedir. Ayrıca geçmiş işe alım verileri belirli bir demografik gruba karşı önyargılı ise, yapay zeka sistemi de bu önyargıyı sürdürebilme durumunda kalabilmektedir. Eightfold AI her ne kadar önyargıyı azaltma iddiasında olsa da, bu risk tamamen ortadan kalkmaz ve sürekli denetim gerektirir. Algoritmaların şeffaflığı ve denetlenebilirliği önemli bir konudur.
- İnsan Dokunuşunun Azalması: YZ’nin işe alım ve yetenek yönetiminde daha fazla rol alması, süreçlerdeki insan etkileşimini ve empatiyi azaltabilir. Adaylar ve çalışanlar, “robot” ile konuşuyormuş hissine kapılabilirler, bu da aday veya çalışan deneyimini olumsuz etkileyebilir.
- Değişim Yönetimi: YZ tabanlı bir sistemin İK ekibine ve genel organizasyona entegrasyonu, önemli bir değişim yönetimi süreci gerektirir. İK profesyonellerinin yeni teknolojilere uyum sağlaması, eğitim alması ve iş yapış biçimlerini değiştirmesi gerekebilir. Dirençle karşılaşılabilir.
- “Kutudaki Kara Kutu” Sorunu: YZ algoritmalarının nasıl karar verdiğini tam olarak anlamak bazen zor olabilir. “Kara Kutu” olarak adlandırılan bu durum, belirli bir eşleşmenin veya önerinin neden yapıldığına dair şeffaflık eksikliği anlamına gelebilir. Bu durum, özellikle hassas işe alım kararlarında güven sorunlarına yol açabilir.
Etik Boyutlar ve Gelecek Perspektifi
Eightfold AI gibi YZ araçlarının İK’da kullanımı, beraberinde önemli etik soruları da getirir:
- Adalet ve Eşitlik: Yapay zekanın gerçekten önyargısız kararlar verdiğinden emin olmak için sürekli denetim ve algoritmaların düzenli olarak gözden geçirilmesi şart olduğunu söyleyebilirim. Algoritmik denetim ve hesap verebilirlik mekanizmaları geliştirilmelidir.
- Mahremiyet ve Veri Güvenliği: Büyük hacimli kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi, siber güvenlik risklerini ve mahremiyet ihlallerini beraberinde getirir. Şirketler, en üst düzeyde veri güvenliği standartlarını benimsemelidir.
- İnsan-Makine İşbirliği: YZ, İK profesyonellerinin yerini almaktan ziyade, onların yeteneklerini artıracak bir araç olarak görülmelidir. İK uzmanlarının stratejik karar alma, empati kurma ve insan ilişkilerini yönetme rolleri, YZ’nin sağlayabileceği verilerle desteklenerek daha da güçlenecektir.
Şirketler, rekabet avantajı elde etmek için bu tür teknolojileri benimsemeye mutlaka devam edeceklerdir. yapay zeka, sadece işe alımı hızlandırmak ile kalmayacak, aynı zamanda çalışanların kariyer yolculuklarını daha anlamlı hale getirecek, organizasyonların yetenek ihtiyaçlarını daha doğru bir şekilde karşılamasına yardımcı olacak ve işgücü planlamasını daha öngörülebilir kılacaktır.
Sonuç
Eightfold AI, insan kaynakları alanında devrim niteliğinde bir potansiyele sahip bir platformdur. İşe alımdan yetenek yönetimine, çeşitlilikten çalışan elde tutmaya kadar birçok alanda insan kaynakları profesyonellerinin işlerini daha verimli, objektif ve stratejik hale getirebilmektedir. Sağladığı otomasyon, veri odaklı içgörüler ve önyargıları azaltma potansiyeli, modern İK’nın temel ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Ancak, her güçlü teknoloji gibi, Eightfold A’nin de dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve uygulanması gereken potansiyel zorlukları bulunmaktadır. Veri kalitesi, maliyet, entegrasyon karmaşıklığı ve algoritmik önyargı riski gibi konular, platformu benimsemeyi düşünen şirketlerin göz önünde bulundurması gereken kritik faktörlerdir.
Nihayetinde, Eightfold AI’ın İK’da kullanılıp kullanılamayacağı sorusunun cevabı “evet, kesinlikle”dir. Ancak bu kullanım, teknolojinin sadece bir araç olduğu ve insan faktörünün, etik değerlerin ve stratejik İK uzmanlığının önemini asla göz ardı etmemesi gerektiği bilinci ile yapılmalıdır.
Eightfold AI ve benzeri yapay zeka araçları, İK’nin geleceğini şekillendirmeye devam ederken, en iyi sonuçlar insan ve makine arasındaki akıllı iş birliğinden doğacaktır. İK’nin rolü, operasyonel iş yükünden kurtularak, daha stratejik bir ortak haline gelmek ve organizasyonun genel başarısına katkıda bulunmaktır.
